Hayat…
Yollar ve yolcular…
Gelirler ve giderler….
Hayat…
Ne bilinmez bir denklem….
Ne bilinmez bir macera….
Ne bilinmez bir hazine….
Durduk, düşündük…
Nereden geldik,nereye gidiyoruz…..
Kiminle geldik,kiminle dönüyoruz…
Nefeslerimiz sayılmış bizden habersiz, gün gün
bitmekte…
Yakınmı, uzak mı bilinmez…
Dünler belli, ya yarınlar ?
Veda kapıları yavaş yavaş açılmakta…
Vuslata kaç gün var acaba…
Sorular, sorular hiç bitmeyecek gibiler…
İstanbulda ikamet eden, tasavvuf ve edebiyata gönül vermiş, İnsan-ı Kâmil olma yolunda düşe kalka ilerlemeye çalışan gârip bir yolcuyum. Blog çalışmasında ki gayemiz, hayata dair ve islami konularda kendi öğrendiklerime sizin paylaşacağınız bilgileri de ekleyerek burasını yaşayan bir ” İlim Yuvası ” haline dönüştürmek ve islam kardeşliğimizi ebedileştirmektir.
Hayat düsturumuz;
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidirler. Vücudun herhangi bir azası rahatsız olursa, diğer azaları da bu yüzden ateşlenir ve uykusuz kalır.” (Buhari)
“Şüphesiz mü’minler kardeştirler.” (Hucurat; 10)
Bloğuma hoşgeldiniz, sevgi, saygı ve muhabbetle
İsra Doğan
Gökkuşağı 
Merhaba,
Hoş buldum inşallah.Güzel bir wordpress sitesi açmışsın. Tebrik ederim. Hayırlı olsun İnşallah.Ümit ederim güzelliklere ve iyiliklere vesile oldun. Niyaz ederim ki, bu dünyadan ahiret yurduna götürebileceğin en hayırlı amellerin tamamı, karşına şefaatcin olarak çıkar.Bu sahifelerde şahitlerin, beyyinelerin olurlar.
Aslında uzun zamandır bir şeyler yazmak istiyorum.Aykırı bir insanım.Muhalefetim doğuştan.İsyanım var bilginin bile zalimine.Düşünüyorum, biraz daha müsamahakar ol diyorum.Sonra Hoşgörü kelimesinin nasıl iğdiş edildiğini aklıma getiriyorum.Yapamıyorum,Medeniyetler ittifakını içime dinletemiyorum. Papazların Muhammed’e iman edenlerini kabul ettik, Küfredenler-ini nasıl bir kenara derc edelim? Sokaklarda yürüyebilenler, bırakın Türk olmayı Müslüman olmaktan bile vaz caydılar.Gururla ,Ermeniyiz hepimiz diyebilmekteydiler. Bu bir tepkimi? Yoksa bir şehadet mi? En güzel yanından aldım, vitrinde yine sergileyemedim.
Beyoğlu’nda güzel sokaklar var. Yaşları biraz büyük çocuklar tarafından duvara nakş edilmiş resimlerden oluşurlar. Beşiktaş’ta sahile nazır yolda tablolar var.Büyükler tarafından hatırlatmak amacıyla duvara mıhlanmışlar. Her ikisi de seyirlik.Seyre eden gözler değişik. Seyrettiren de ki güzellik ise tarifi mümkün değil.Göz var Musa gibi tecelli ile beraber bayılır,yığılır olduğu yere, gördüğü veya seyrettirilen tecellide kaybolan. Göz var,gurur kibir ve ihtişam ile Firavunluk taslayan ve taşlattıran iblis.
Zevk etmek ,nuş eylemek ne kadar yakın görünseler de, iki kutup kadar birbirine uzak haller.Birinde gör bak ne Nar’lar saklı, diğerinde cilve-i rabbaninin özü saklı. Varsa cevher buradan bakmalı Ademin oğlu.Kamil insanı görebilmeli.Kainatın nüktesi burada sırlanmış.
Bir özet çıkarsan,bütün internet kullanıcıları bir tek sana hizmet etse, ne içindekini ekrana yansıtabilirsin. Nede haykırmak istediğin tek cümleyi haykırabilir-sin Yazdıkça yazılanlar çoğalır.Haykırdıkça haykırasın asla tükenmez.
“O” işte bunun için “O”nu Muhammed Mustafa saa’i gönderdi.Lakin hiç kimse “O”nu dinlemedi. Her şey ne kadar aleni.Ne kadar güzel anlatılıyor.Kıyamete kadarda anlatılacak.Ve hiç kimse anlamayacak.
Budur Yaratılıştaki Sır! Hikmeti de görülecek Büyük ve küçük kıyametler yaşandıkca!
Ramazan Bayramı akabinde kaybettiğimiz, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Marmara ilahiyat Fakultesi Mezunlarından, Matbaacı kardeşimiz İSMAİL ÜÇÜNCÜ’yü 22,08,2012 günü rahmeti rahmana uğurladık.Kendisinden takriben bir yıl önce Garaj Kapısı üstüne devrilerek hayatını kaybeden oğlu Rahmetli (10 yaşlarında)Yavuz Üçüncü nün yanına Mısır Tarlasındaki ikametgahında hemen yanına tevdi edildi.
Hayat bu kadar kısa. Bu kadar kısa döneme Rahmetli İsmail Bey ile tam bir yıl her görüştüğümüzde vedalaştık. Helalleştik. Son bir yıl içinde çok ama akıllara durgunluk verecek kadar samimileştik.Ve maalesef hep kaçtık birbirimizden.Bir sitemi vardı; “Ben telefon açtımmı kardaşım, hemen açmalısın.” derdi. ve devam ederdi, “çünkü ben yürüyüşü tükenmiş, Rabbine koşmak için start almış, Bir Atlet’im.
Yetişemedim kardeşim veda yürüyüşüne.Haber vermediler.Suç kimde bilmem. amma haber vermediler.Bir gün hiç işim yokken, hiç ziyaret etmeyeceğim bir insanı ziyarete gittim. Dönüşte hasta halimle, arabaya binmedim.Yayan 2 nci matbaacılar sitesinin önünde geçecek şekilde yaya yola girdim. Matbaanın önüne gelince, Kepenkteki A4 bilgisayar çıktısındaki yazıyı okuyunca, “İNNA İLALLAH VE İNNAİLEYHİ RACIUN “dedim. Elim telefona gitti.seni aradım ismail.telefonun çalıyordu.Şaka değil.Gerçekten çalıyordu.Fakat o A4 bilgisayar çıktısı, çalan telefonun sahibinin yanında olmadığını söylüyordu. Kimse bakmadı telefona. Fatih aradı.Bende bakmadım onun telefonuna.Kızdım senin evladına.Vedaya çağırmadı diye. Sonra aradım fatihi.O gün değil, tam bir hafta önce Allahasımarladık demeden çekip gitmişsin değerli dostum.Hani vedada bulunmak, gittiğin yerlerdeki dostlara bizden selam götürmeni isterdim.Yük ağır mı gelirdi bilmem.Kaçarak gittin.Tam bir yıl söylüyordun.Fakat habersiz ucup, kanat vurup gittin.
Selam söyle,
Muhammed Mustafa saa.e, Değerli hane halkı Ehbeyti Resullaha,(Hazreti ali efendimize,Hazreti Fatıma validemize, Hazreti Hasan_ul Mücteba, Hazreti Hüseyin Deşti kerbela-ya)Tüm enbiyaya, evliyaya.Tüm sultanlara.Erenlerin, pirlerin hazır olsun o manayı alemdeki ictimada. Cennet ve cemalullaha kavuşursun inşallah. Yolun ve yolculuğun boyunca bir yıl hafızamdasın inşallah. hayırlı yolculukların olsun. Her makamda bizim içinde selam ver, selam söyle.Hitamında menzilin mübarek olsun.Edep ne ise, o edeple Rabbime mülaki ol inşallah. Allah’ın Rahmeti seninle olsun.İnşallah en kısa zamanda hem ziyaretine geleceğim, hem geride kalmış olsamda, sana kavuşacağım.Seninle birlikte olacağım.İşte gittin..
Ve görüyorsun, arkada bıraktıklarının durumunu. Ve ne için çalışıp çabaladığını. Ve nekadar garibine gitti değilmi? Hiç kimseden beklemediğin, ve hiç hayalini bile kuramadığın olayları temaşe ettin. izledin yani.Ve halada izlemeye devam ediyorsun. İnanıyorum şu anda hamd makamlarından şükür makamlarına gel git yapıyorsun.Ne kadar erken kurtuldum diye .Uzun ve boş emellerin olduğu dünyadan, Haikiki hayatın yaşadındığı dünyaya bu kadar çok erken varabilmenin tadını nuş ediyorsun. Bak şu cilvei rabbaniyeye İsmail, olay nasıl tersine döndü. 10 yaşındaki yavuz önce gitti, mekanı hazırladı.Sonra arkasından sen. yani Torun gitti. Baba. gitti. Dede bizim ile.Hikmete bak. Görmeyen gözlere ne demeli.Vakti var , saati var deyip, imanını bile geçiktiren bedbahtlara ne demeli?
İsmail’im, Mustafa’m dediğin bu çilekeş, ve günahkar kardeşin de hastahane kapılarında geziniyor.Hikmetlerden habersiz.Ahiretten bigane.dünyada neyleyecekse.Biraz erken davran can kardeşim, bir hak verirlerse, sevdiklerinden istediğini al gel diye, o hakkı benim için kullan kardeşim.Ben öyle inanırım ki, İsmail’im beni herkesten çok severdi.Belkide benden çok sevdiğin vardı. Kim bilir? Allah şahit ben seni aile bireylerinden bile çok severdim.Sevgimiz tertemiz idi. içinde ukba ile alakalı hiç bir hesap yoktu? Elhamdüliallah. sevdim dediklerin seni 22,08,2012 de Mısır Tarlasında,Yavuzun yanına gönderdiler.Kaç seni zikredecekler onu bilmem. 7 diyecekler, kırkı diyecekler, yılı diyecekler bitecek. Hepsi 3-4 defa. Her gün ikametgahının önünden iki defa geçiyorum. Hem evladına hem sana selam veriyorum.Unutturtmasın mevlam.Sende alıyorsun inşallah selamımızı.
Doğrusu ve eğri çizgileri ile dünya bundan ibaret.Çok şeyler yazılabilir.Yazılabilecek olanların, hepsi bu sitede var. Okuyanların istifadesine sunulması için bir emek verildi.Okuyanlar okudukları ile akledip, kendilerine bir düzen verecek olurlarsa, buraya bu bilgileri aktaran kardeşimizde de güzelliklerin tesiri ile bir kıpırdamalar olacak, manavi hanesine iyilikler kaydedilecek.Fakat asıl olan okuyucu dur,Okuyucu hakkını verirse, kardeşimizin hakkıda otomatik helal olacak.
Buraya kadar sabredenlere bir hediye verelim,
Bir eseri okumaya başlamadan adabı ile dua edip, en son da müellife dua edilirse, okunan eserden, hasıl olabilecek en güzel faydalar kendisine sunulur.Faydasızları ise beyninden silinir. Ve yazanın da yazmaktan muradı hasıl olur inşaallah.
Başarılarınızın devamını dilerim.Rabbim yar ve yardımcınız olsun.Allah cc. sizi her daim ŞEN EYLESİN. İNŞAALLAH.
Selam ve dua ile.
Saygılarımla,
Mustafa Mesut Durmuş
BeğenBeğen
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Rabbim merhametiyle ve sevgisiyle kuşatsın. Sevenlerine sabrı cemil ihsan etsin. Geçen sene Yavuz’u konuşmuştuk, bu sene Babasını. Yarın kim kimin ardından konuşur bilinmez. Doğmak mesele değil, Rabbimin ” ol ” demesi kâfi. Yaşamaktır mesele olan. Ömrü fıtratımız gereği islam dini üzere mi yaşadık, HAY’dan ( Hayat veren ) gelip HÛ’ ya ( O’na ) varacağımızın bilincinde mi nesefleri tükettik, mesele bu. Dünya milyarlarca yıldır var, insan ömrü ortalama 50 – 60 yıl. İlginçtir ki Dünyay’la doğduk Dünya ile öleceğiz sanırız. Milyarın yanında ki sıfırları hemen ekleriz ömrümüze bir saniye sonra başımıza ne geleceğini bilmeden. Tül-i Emel, bizi hiç bırakmıyor. Mezarlık ziyaretlerini ibret alalım diye sıklaştırmak, hastanelere gitmek şükrümüzü artırır diye çoğaltmak faydalıdır derler. Nasıl bir gaflet içindeyiz ki hepsini yapılacak bir görev, desinler, demesinler diye, insanın insandan çekindiği, dedikodudan çekindiği için yapılagelinen fiillerimiz oldu. Çok çok eskiden mahalleden biri hastanede yatsa, vefat etse duyurulur tüm mahallelide koşardı. Şimdi aynı apartmandan bir kişi bile gitmiyor. Hayat, devinim halinde. Biz insanlar ne ekiyorsak o da onu veriyor bize.Toprak gibi…Rabbim sevgili kardeş iniz / miz İsmail Beyefendiyi ektiği tüm güzel amelleri, hayırları,hasenatları indinde makbul sayıp CEMALULLAH’ını seyr ile mükafatlandırsın.
Her giden sevilenin ardından hatıralar konuşulur, gözler yaşarır, akibet için güzel dualar edilir, belki de sizin gibi ilk önce kavuşmak istenebilir. Kavuşmak sevilenle güzeldir. Rabbimle, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ve değerli pirupak ehlibeyt’i ile yine Rabbim tayin ettiği bir vakitte, sizi de bizi de sevdiklerimizi de kavuşanlardan eylesin.
Güzel dilekleriniz, duanız ve ziyaretiniz için sağolun var olun, duygu yüklendim yazınızla
Selam , saygı, ve hürmetlerimle
BeğenBeğen
Merhaba, HoşbuLduk…
Hayat…
Yollar ve yolcular…
Gelirler ve giderler….
…
GüzeL bir şiir ve güzeL bir giriş… ALLAH(c.c) yoLunuzu açık eyLesin..
***
Bişr-i Hafi hazretleri de sevenlerine hitaben;
“Akıllı kimse, hayrı ve şerri bilen kimse değildir. Akıllı kimse hayrı gördüğünde ona tâbi olan, şerri gördüğünde ondan kaçınan kimsedir”
buyurmuştur. ayrıca aşağıdaki şu sözü de yabana atıLmamaLıdır…
‘Övülmekten hoşlanmak kadar ahmaklık düşünülemez.’ Bişr-i Hafi Hazretleri
Rabbim aklını dogru yönde kullanabilen,hayrı ve şerri birbirinden ayırmayı idrak edebilenlerden eylesin bizleri inşALLAH….
Allah razi olsun….
Bu dünyanın cefasından sefasına sıra gelmez, gafil olma, ilme çalış, geçen günler geri gelmez…
Bizim şöhretimiz ”MÜSLÜMANLIĞIMIZDIR”
Fırsat buLdukça sayfanızın takipçisi oLacağım… inşAALLAH.
BeğenBeğen
Amin..
Rabbim cümlemizin yolunu açık ve nurlu eylesin.
İnşaAllah yine bekleriz, memnun olduk yorum ve dualarınızdan.
Saygılarımla
BeğenBeğen